Cilt Kanseri

Cilt kanserleri genellikle güneş gören bölgelerde görülür. Cildinizdeki her anormal görüntü kanser değildir, ancak her anormal görüntü özen ve dikkati hak eder. Cilt kanserlerinin avantajı, dışarıdan çıplak gözle görülebilmeleridir. Kendinizi muayene etmeniz ve sizi kaygılandıran lezyonlar için doktora gitmekten çekinmemeniz önemlidir. Erken tanı hayat kurtarır.

İlk görüşmemizde şikayetinizi, şikayetinize konu olan cilt bulgusunun öyküsünü, başvuruya kadar yaptırdığınız tetkik ve tedavileri, ek hastalıklarınızı ve tıbbi durumunuzu değerlendiriyoruz. Genellikle tıbbi arşivleme ve planlama için fotoğraflarınızı alıyoruz. Bazı durumlarda genel vücut değerlendirmesi için dermatolog meslektaşlarımızdan destek alıyoruz.
Tanının kesinleşmesi için biyopsi yapılır. Biyopsi, tanısal bir cerrahi işlemdir ve lezyonun tamamı alınsa bile tedavi olarak kabul edilmez. Biyopsi sonuçlarına göre cerrahinin kapsamı, cerrahi dışı tedavilere gerek olup olmayacağı, çıkarılan dokunun nasıl onarılacağı ve olası kozmetik sonuçlar değerlendirilir.

Anestezi: Lokal anestezi, sedasyon veya genel anestezi seçeneklerinden biri tercih edilir.
Tümörün Uzaklaştırılması: Cerrahi sınır gözetilerek tümör çıkarılır. Gerekirse sentinel lenf nodu biyopsisi veya lenf nodu diseksiyonu yapılabilir.
Onarım (Rekonstrüksiyon): Çıkarılan tümör sonrası oluşan defekt, çeşitli rekonstrüktif cerrahi teknikleri kullanılarak onarılır.
Adjuvan (Ek) Tedaviler: Gerekirse radyoterapi veya kemoterapi uygulanabilir.

Erken Dönem Riskler: Anestezi riskleri, ilaçlara ve pansuman bantlarına karşı alerjiler, enfeksiyon, ağrı, kesi hatlarında iyileşme bozukluğu.
Geç Dönem Riskler: Kötü izler, tümörün tekrarlaması, revizyon cerrahileri, tümörün sistemik yayılımı.

Ameliyat sonrası dinlenme dönemi olacaktır. Bu dönem ameliyatın kapsamına göre değişir. Pansumanlar ve ilaç tedavileri uygulanacaktır. Dikişlerinizin alınıp alınmayacağı, günlük yaşam aktivitelerine ne zaman döneceğiniz gibi konular ameliyat öncesi konuşulmalıdır. Düzenli takipler sağlanmalıdır.

: Baş boyun kanserlerinin tedavisinde kullanılan yöntemler şunlardır:
Cerrahi Müdahale: Kanserli dokunun cerrahi olarak çıkarılması. Bazı durumlarda boyundaki lenf düğümlerinin de çıkarılması gerekebilir.
Radyoterapi: Yüksek enerjili ışınlar kullanılarak kanser hücrelerinin yok edilmesi.
Kemoterapi: Kanser hücrelerini yok etmek veya büyümelerini durdurmak için ilaçların kullanılması.
Hedefe Yönelik Tedavi: Kanser hücrelerinin belirli özelliklerini hedef alan ilaçların kullanılması.
İmmünoterapi: Bağışıklık sistemini kanser hücreleri ile savaşması için güçlendiren tedaviler.

Özellikle de dudaklarda, ağız içerisinde, diş etlerine, çenede ve yüzdeki tümörlerin tedavisinde plastik cerrahlar direkt olarak bulunurlar. Böylece cerrahi tedavi sırasında bölgedeki sağlıklı dokuların bütünlüğünü ve estetik değerlerini gözeterek tümörleri çıkarabilirler. Hastalığın evresine ve yerleşimine göre tedavi planı değişmektedir. Hastanın boyun bölgesinde bulunan lenf düğümlerinin de çıkarılması gerekebilir. Bazı durumlarda yüzdeki tükrük bezlerinin de çıkarılması gerekmektedir. Tümörlü dokuların çıkarılmasından sonra oluşan doku eksikliklerini onarmak için uygun doku transferlerinin (flep) gerçekleştirilmesi ile rekonstrüksiyon planlanır. Bazı baş boyun kanserlerinin ameliyatlarından sonra da hastaların bölgedeki sorunlar konusunda bir plastik cerrahi uzmanına başvurmaları mümkündür.

Tedavi yöntemi, kanserin türüne, evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak belirlenir. Tedavi planı, hastanın durumuna göre kişiselleştirilir ve genellikle multidisipliner bir yaklaşımla gerçekleştirilir.

Düzenli doktor kontrolleri yapılmalıdır.
Ameliyat bölgesinin hijyenine dikkat edilmelidir.
Güneşten korunulmalıdır.
Ameliyat sonrası birkaç gün duş alınmamalıdır.
Havuz ve denize girilmemelidir.
Doktor tavsiyelerine uyulmalıdır.
Herhangi bir cilt lezyonunda erken tanı ve tedavi hayat kurtarır. Ameliyat öncesi, süreci ve sonrası ile ilgili tüm detayları doktorunuzla konuşarak karar sürecinde aktif rol almanız önemlidir.